Bazen hayatın ağırlığı omuzlarına çöker ya hani…
İşte tam öyle bir gündü senin için.
Yoğunluk, koşuşturma, bitmek bilmeyen telaş.
Ama Manavgat akşamında güneş yavaş yavaş denize batarken, içinde bir ses yükseldi:
“Şimdi sadece kendimi şımartacağım.”
Ve o ses, seni bana getirdi.
Ben, Manavgat eskort Sude.
Yorgunluğunu söküp atacak, seni sıradanlığın ötesine taşıyacak kadınım.
İlk karşılaştığımızda, yüzündeki yorgunluğu gözlerinden okudum.
Ama o yorgun bakışların ardında gizlenmiş arzuyu da gördüm.
Gülümsedim hafifçe, dudaklarımda gecenin vaadini saklayarak.
“Bırak, gerisini bana bırak…” dedim.
Sana sadece zevkin peşinden gitmeyi öğretecektim o gece.
Çünkü ben, yalnızca Manavgat eskort değilim,
ben gündüzün ağırlığını gecenin hafifliğine çeviren kadınım.
Otele geçtiğimizde, aramızdaki mesafe daha da azaldı.
Loş ışıklar altında, elbisemin ince kumaşı omuzlarımdan süzüldü.
Bakışların üzerimde gezindikçe, nefes alışların hızlandı.
Tenimin sıcaklığı sana yaklaştıkça, içindeki gerginliği bir kenara bıraktın.
Ellerin benim vücudumda yol alırken, her dokunuşunda seni biraz daha hafiflettim.
Birlikte gecenin ritmine uyduk; nefeslerimiz, kalp atışlarımız birbirine karıştı.
Her an daha da yükselen bir tutkuyla bedenlerimiz bütünleşti.
Zaman durdu.
Dışarıdaki dünya sessizleşti.
Sabah olduğunda, gözlerin hala geceden kalma bir ateşle bana bakıyordu.
Ve ben, sana hafifçe gülümseyerek fısıldadım:
“Ne zaman tekrar ihtiyacın olursa, Manavgat gecelerinde ben yine buradayım.”
Çünkü ben, Manavgat eskort Sude,
yalnızca bir gecenin değil, hayatın içinden kaçışlarının da adresiyim.

Manavgat Eskort